TÜRKÇE
Muhterem Müslümanlar!
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan ayını geride bıraktık. Netice itibariyle Allah-ü Teala’ya karşı kulluk vazifelerimizi yerine getirmenin manevi huzuru ve saadeti içinde, birlik ve beraberlikle Ramazan Bayramı’na ulaştık. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’inde “Temizlenen, Rabbinin adını anıp O’na kulluk eden kimse şüphesiz kurtuluşa ermiştir” [1] buyurduğu ayetin müjdesi ile Ramazan-ı Şerif Bayramının sevincini yaşamaktayız.
Bugün, yeryüzündeki İslam aleminin şerefli Ramazan-ı Şerif bayramıdır. Bugün, Allah-ü Teala’nın emrine uyarak bir ay boyunca oruç tutan Mü’minlerin saadet bayramıdır. Hususiyle bugün, Cenab-ı Hakk’ın davetine icabet edip, Allah-ü Teala’nın misafiri olarak camileri, mescitleri dolduran Mü’minlerin en müstesna günüdür.
Bayram, bir sevinç ve neşe günüdür. Bayram, Mü’minler arasında muhabbet ve kardeşliği, birlik ve beraberliği ilan eden en hayırlı bir gündür.
Mevlamız Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurmaktadır: “Mü’minler ancak kardeştir. O halde iki kardeşinizin arasını bulup barıştırın.” [2] Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki; iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (hakiki manada) iman etmiş olmazsınız.” [3] O halde bayram, dargınlıkların ve kırgınlıkların biteceği, dargınların barışacağı bir gün olmalıdır.
Muhterem Mü’minler!
Bayram sadece sevinmek değil, aynı zamanda sevindirmek de demektir. Bu sebeple yoksullar, yetimler ve çocuklar sevindirilmelidir.
Bayram, ziyaretlerin ve karşılıklı tebrikleşmelerin de ifa edileceği bir gündür. Öyle ise başta anne-babamız olmak üzere büyükler, hastalar, dostlar ve akrabalar mümkünse bizzat ziyaret edilmeli, değilse muhakkak aranmalıdır. Yine bayram günlerinde geçmişlerimizin kabirleri ziyaret edilmeli, imkan dahilinde değilse, onları, ruhları için Kuran-ı Kerim okuyarak ve sadaka vererek sevindirmelidir.
Ayrıca Ramazan-ı Şerif’in aramızdan ayrılmasıyla kulluk vazifelerimiz de bitmiş olmuyor. Onun için kendimizi emniyet içinde hissederek, bir boşlukta zannetmemiz asla uygun değildir.
Yine sadaka-i fıtırları aslında bayram namazından önce vermek lazımdır. Fakat şu ana kadar bir şekilde veremeyen varsa kendilerinden sakıt olmaz, düşmez. Önce verilenler kadar makbul ve muteber olmasa da mutlaka vermeleri icab eder.
Hutbemize bir hadis-i şerifle nihayet verelim. Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Birbirinizi kıskanmayın, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin ve Ey Allah’ın kulları, kardeş olun.” [4]
日本語
ムスリムの皆様、
最初は慈悲、半ばは赦し、最後はジャハンナム(地獄)から救済であるラマダーン月が終了しました。ALLAHのしもべであることの責任を果たして、その喜びでイードゥル・フィトル(ラマザン・バイラム)にたどり着きました。
ALLAH(s.w.t.)はクルアーン・カリームで「確かに、清めて、ALLAHの名前を言ってALLAHに崇拝(イバーダ)する人々が救済された」と伝えた朗報の通りイードゥル・フィトル(ラマザン・バイラム)の喜びを感じています。
今日は、すべてのムスリムのイードゥル・フィトル(ラマザン・バイラム)である。今日、ALLAHの命令に従って一ヶ月間断食した人々の宗教祭です。ALLAHの招待に応じて、マスジドやモスクなどに集まったムスリムたちの特別な日です。
イード(バイラム)は喜びの日です。イード(バイラム)はムスリムたちの中での愛情、宗教的な兄弟であること、統一性の日でもあります。
ALLAH(s.w.t.)はクルアーン・カリームで「ムスリムたちは兄弟である。そしたら2人の兄弟の仲直りさせなさい。」と伝えます。
私たちの預言者は「ALLAHに誓って言います:あなたたちは信仰しない限りジャンナ(天国)に入れない。お互いに愛情を持たない限り本当に信仰したことにならない」と伝えました。そうなら、イード(バイラム)は不愉快な気持ちをやめて仲直りする日になるべきです。
ムスリムの皆様、
イード(バイラム)はただ喜ぶことではない喜ばせることでもあります。貧しい人々、孤児たち、子供たちを喜ばせるべきです。
イード(バイラム)はお互いに振舞って、祝い合う日です。そしたら、両親を始めとして、高齢者たち、患者たち、知り合い、親戚などを出来れば訪れて、出来ない場合電話しましょう。またイード(バイラム)の日に出来れば墓参りをして、出来なければ亡くなった親戚や知り合いの魂に贈りものとしてクルアーン・カリームを読んだり、彼らのためにサダカをあげたりしましょう。
それに加えて、ラマダーン月が終了することでしもべとして私たちの責任が終了しません。罪を犯さないことや崇拝(イバーダ)することを続けるべきです。
サダカトゥル・フィトラをイード(バイラム)の礼拝の前に引き渡す必要があります。何らかの理由でいまだに引き渡さなかった場合、礼拝の後に引き渡す必要があります。しかし、礼拝の前より善良が少なくなります。
あるハディース・シャリーフでフトバを終了させましょう。私たちの預言者ムハンマド(s.a.w.)が次にように伝えました:「お互いに嫉妬するな、お互いを憎むな、お互いに背を向けるな。ALLAHのしもべたち、兄弟になりなさい。」