Skip to main content

TÜRKÇE

استعيذ بالله بسم الله الرحمن الرحيم: اِنَّ اللّٰهَ وَ مَلٰئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبٖى يٰا اَيُّهٰا الَّذٖينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَ سَلِّمُوا تَسْلِيمًا

قال رسول الله {صلعم}: مَنْ صَلّٰى عَلَيَّ وَاحِدَةً صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ عَشْرًا

Muhterem Müslümanlar!

Bu haftaki hutbemiz, SALAVAT-I ŞERİFE’NİN FAZİLET VE EHEMMİYETİ hakkında olacaktır.

Enbiya Suresi’nde, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e hitaben şöyle buyuruluyor: “(Rasülüm) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.” “Muhakkak ki Hz. Muhammed (s.a.v.) Allah-ü Teala’nın Rasülü ve Ademoğlu’nun efendisidir. Kıyamette insanların kendisine en çok tabi olacağı zât odur.  O önce ve sonra gelen insanların içinde Allah-ü Teala indinde en mükerrem şahıstır. Kabri ilk açılacak olan; ilk şefaatçi ve ilk şefaat izni verilecek olan; Cennet’in kapısını ilk çalacak olan ve Hz. Allah’ın kendisine kapıyı ilk açacağı kişi yine O’dur. Kıyamet günü Livâü’l-Hamd sancağını O taşıyacaktır.” [1] Ve O’nun hürmetine ümmet-i Muhammed cennete ilk girecek ümmettir.

“Ben ancak hediye olunmuş bir rahmetim.” [2], buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.), her halükarda ümmetini düşünür ve onlara dua ederdi. Bu hususla alakalı olarak Kur’an-ı Kerim’de; “Kasem olsun ki size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, Mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.”[3], buyrulmaktadır. Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “Allah’ım ümmetimi muhafaza buyur, ümmetime merhamet eyle” diye ağlayıp yalvarması[4] O’nun ümmetine ne kadar düşkün olduğunun başka bir delilidir.

Mü’minlere böylesine düşkün olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ümmeti olarak bize düşen vazifelerden biri de Rasül-i Ekrem Efendimiz’e çokça salavat-ı şerife okumaktır. Her mevzuda onun yolunu takip etmekle beraber bağlılığımızı ve ona olan hürmetimizi salavat-ı şerife ile de izhar etmemiz icab eder. Cenab-ı Hak Ahzab Suresi’nde şöyle buyuruyor: “Muhakkak Allah ve melekleri Peygamber’e salâtta bulunurlar. Ey iman ile müşerref olanlar, sizde O’nun üzerine salâtta ve teslimiyetle selamda bulunun.”

Bu Ayet-i Kerime’nin tefsirinde şu ifadelere yer verilmiştir: “Ey iman edenler, sizler ona salât-ü selam getirin; selamlayarak teslim olun. {اللهم صل على محمد} ,  {صلى الله عليه و سلم} gibi dualarla onun üzerine Allah’ın rahmet ve berekatını niyaz edin. Onu hiç incitmeyerek ona teslim olun.” Bu Ayet-i Kerime gösterir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e salavat getirmek farzdır ve ismi zikrolundukça salavat getirmek icab eder.”[5]

İslam alimleri “salât” kelimesine salât edene göre farklı manalar vermişlerdir. Şöyle ki; bir kimseye Allah’ın salât etmesi, ona rahmet etmesi, sevap vermesi demektir; meleklerin salât etmesi ise, ona istiğfar etmeleri manasına gelir.

Şu Hadis-i Şerifler, salavat-ı şerife’nin bereket ve faziletini anlamamız hususunda bize yardımcı olacaktır: “Kim bana bir defa salât-ü selam getirirse, bu sebeple Allah-ü Teala ona on misli merhamet eder” [6] “Kıyamet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salât-ü selam getirenlerdir.”[7]

Übey ibn-i Ka’b (r.a.) Hz. anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e dedim ki: “Ya Rasülallah, sana çokça salavat okuyorum, duamda ne kadar salavat okuyayım?” Cevaben, “Ne kadar istersen,” buyurdular. Ben “Dörtte biri?” dedim, yine “Ne kadar istersen. Ama ziyade edersen senin için hayırlı olur,” buyurdular. Tekrar “Yarısı,” dedim aynı şekilde cevap verdiler; “Üçte ikisi,” dedim aynı şekilde cevap verdiler. “Ya Rasülalah, duamın tamamında sana salavat okuyayım,” dedim. Bunun üzerine buyurdular ki; “O zaman sıkıntıların giderilir ve günahların affolunur.”[8]

Bu Hadis-i Şerif bize gösteriyor ki dualarımızda ne kadar çok salavat okursak bizim için o kadar hayırlı olur.  Ayrıca böyle yapmamız dualarımızın kabulüne sebep olacaktır. Bu hususla alakalı olarak Hadis Kitaplarımızda şöyle bir hadise zikrediliyor: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.), namazdan sonra bir adamın Allah’a hamd etmeden ve peygamber aleyhi’s-selam’a salavat okumadan dua ettiğini işitti. Bunun üzerine “Bu adam acele etti” buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve ona şöyle buyurdu: “Biriniz duasına Allah-ü Teala’ya hamd-ü sena ederek başlasın, sonra Peygamber (s.a.v.)’e salat-ü selam getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde dua etsin.”[9]

Muhterem Mü’minler,

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in mübarek isimleri zikredilince de hemen salavat okumak icab eder. Bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyuruluyor: “Cimri, yanında ismim anıldığı halde bana salât-ü selam getirmeyen kimsedir.” Mübarek gün ve gecelerde ve bil-hassa Cuma günlerinde salavat okumayı ihmal etmemelidir. Zira bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyruluyor: “Günlerin en faziletlisi Cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çok salât-ü selam getiriniz; zira sizin salât-ü selamlarınız bana arz olunur.”[10]

Ebul Faruk Silistrevi (k.s.) da bu hususta: “Rasülüllah (s.a.v.)’e salavat-ı şerife getirmek: O zaten rahmetle dolu. Dolu hazineden taşıp birçok itibar ve bereketlerle bize döner,” buyurmuşlardır.

[1] Mektubât-ı Şerife, c.1, m.44

[2] Hâkim, el-Müstedrek

[3] Tevbe Suresi, 128

[4] Sahih-i Müslim, İman 346

[5] Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili

[6] Sahih-i Müslim, Salat 70 ve Ebû Dâvût, Vitir 26

[7] Sünen-i Tirmizî, Vitir 21

[8] Şü’abü’l-Îman, cild 2, sayfa 187, hadis 1499

[9] Sünen-i Ebî Dâvûd, Vitir 23; Sünen-i Tirmizî, Deavât 65; Sünen-i Nesâî, Sehv 48

[10] Sünen-i Ebî Dâvûd, Salat 201, Vitir 26

日本語

استعيذ بالله بسم الله الرحمن الرحيم: اِنَّ اللّٰهَ وَ مَلٰئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبٖى يٰا اَيُّهٰا الَّذٖينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَ سَلِّمُوا تَسْلِيمًا

قال رسول الله {صلعم}: مَنْ صَلّٰى عَلَيَّ وَاحِدَةً صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ عَشْرًا

ムスリムの皆様、

本日のホトバは、サラワート シャリーファの功徳と重要性についてです。

サラワートは、RASULULLAH SAWの愛と敬意の表れです。ALLAH SWTがRASULULLAHに向かって「私たちはあなたをただ全世界への慈悲として送った」とおっしゃっています。この節は、彼がどれほど偉大な慈悲の源であるか、そして全人類への優しさを示しています。

RASULULLAH SAWはALLAH SWTの使徒であり、人間の主です。キヤーメの日は、人々が最も従う存在は彼です。彼は、前の人々や後の人々の中で、ALLAH SWTの御前で最も尊い存在です。彼の墓が最初に開かれ、最初の仲介者となり、最初に仲介の許可を与えられるのは彼です。天国の扉を最初に叩くのも、ALLAHが彼に最初に扉を開くのも彼です。キヤーメの日には、彼が「ハムドの旗」を持つでしょう。

RASULULLAHへの敬意のために、ウンマ

ムハンマドは最初に天国に入る民族です。これは、彼が私たちのためにどれほど偉大な仲介者であるか、そして私たちへの慈悲を示しています。サラワートを唱えることは、彼への愛と忠誠を表現する最も美しい方法の一つです。

忘れないでください、サラワートを読むことは、私たちのこの世と来世に多くの利益をもたらします。したがって、あらゆる機会にRASULULLAH SAWにサラワートを送ることを怠らないようにしましょう。ALLAH SWTが私たちを彼の仲介に導いてくださいますように。

信者たちにこれほどまでに思いやりを持つRASULULLAH SAWのウンマとして、私たちに課せられた義務の一つは、RASULULLAHにたくさんのサラワートを唱えることです。あらゆる事柄において彼の道を追い求めると同時に、私たちの忠誠心と彼への敬意をサラワートを通じて表現する必要があります。

ALLAH SWT はスーラアフザブで次のようにおっしゃっています。「確かに、ALLAHと天使たちは預言者に祝福を与えています。ムーミンたちよ、あなたたちも彼に祝福を送り、平安をもって挨拶しなさい。」このアーやの解釈には次のような言葉が含まれています。「ムーミンたちよ、あなたたちは彼にサラート(祝福)とセラーム(平安)を送るべきです。彼に挨拶し、彼に従いなさい。{اللهم صل على محمد}(ALLAHよ、RASULULLAHに祝福を与えてください)や {صلى الله عليه و سلم}(彼に平安あれ)などの祈りを通じて、彼にALLAHの慈悲と祝福を求めなさい。彼を決して傷つけず、彼に従いなさい。このアーヤは、RASULULLAHにサラワートを送ることが義務であり、彼の名前が言及されるたびにサラワートを送る必要があることを示しています。」

以下のハディースは、サラワートの恵みと功徳を理解する上で私たちを助けてくれます。「私に一度サラートとセラームを送る者には、ALLAHswtはそのために十倍の慈悲を与えます。」また、「キヤーメの日に、私に最も近い者は、私に最も多くサラートとセラームを送った者たちです。」

ウバイ・イブン・カアブ(رض)によると、彼は次のように語っています。RASULULLAH SAWに言いました:『ヤー・ラスール・アッラー、私はあなたにたくさんのサラワートを唱えていますが、私の祈りの中でどれくらいのサラワートを唱えればよいでしょうか?』彼は答えて、『望むだけ唱えなさい。』と言いました。私は『4分の1はどうですか?』と尋ねると、再び『望むだけ唱えなさい。しかし、もっと多く唱えればあなたにとって良いことになる。』とおっしゃいました。再度『半分はどうですか?』と尋ねると、同様の答えが返ってきました。『3分の2はどうですか?』と尋ねると、同じように答えられました。最後に『ヤー・ラスール・アッラー、私の祈りの全てにあなたにサラワートを唱えます。』と言うと、彼はこうおっしゃいました:『そうるれば、あなたの苦しみは取り除かれ、あなたの罪は赦されるでしょう。』」

RASULULLAH SAWの祝福された名前が言及されると、すぐにサラワートを唱える必要があります。あるハディースでは次のように述べられています。「ケチな者とは、私の名前が挙げられているにもかかわらず、私にサラートとセラームを送らない者です。」

祝福された日や夜、特に金曜日にはサラワートを唱えることを怠ってはいけません。なぜなら、あるハディースでは次のように言われています。「日々の中で最も優れた日は金曜日です。したがって、その日に私にたくさんのサラートとセラームを送ってください。あなたのサラートとセラームは私に報告されます。」

× Bize Ulaşın